Koçluğu tanımlamanın en kolay yolu onun ne olmadığını anlamaktır öncelikle.
Koç, bir arkadaş değildir. Koç, danışanın en iyi halini ortaya çıkarması için onu yüreklendirir, onu kendi gelişiminden sorumlu tutar, gerektiğinde danışanı biraz zorlayacak şekilde ittirir, sıkıştırır. Ama tüm bunları danışanın izniyle ve isteğiyle yapar. Koç, seans boyunca danışanın belirlediği gündem ve çıktı üzerine odaklanılmasını sağlar, görüşmenin bir sohbet olmaması, gündemin danışan değil gerçek anlamda belirlenen konu olması üzerine uğraşır. Bu sebeplerle koç bir arkadaş değildir ve görüşmenin bir arkadaş sohbeti olması beklenmemelidir.
Koç, bir terapist değildir. Psikolojik Rehberlik ve terapi geçmişi düzelterek kişiyi sıfır noktasına (nötr) getirmeye çalışır, koçluk ise kişiyi sıfırdan alıp pozitife götürmek için vardır. Buradan da anladığımız gibi terapi geçmişe odaklanarak çalışır koçluk ise tamamen geleceğe odaklıdır; danışanın iş yaşamında, hayatında ve ilişkilerinde anlamlı gelişme göstermeleri üzerine odaklanır. Bu sebeple terapinin alanına giren depresyon gibi psikolojik sorunlar koçluk çalışması içerisinde yer almaz. Fakat özel durumlarda terapist ve koç beraber olarak bir danışan ile çalışabilir.
Koç, bir danışman değildir. Danışmanlar uzman oldukları alanlarda analizler yaparak, öneriler sunarlar ve tecrübelerini paylaşırlar. Bu koçluğa tamamen zıt bir yaklaşımdır. Koç, çözümün danışanında olduğuna inanır. Koçluğun eşsiz gücü, danışanın kendisinde bulunan fakat o ana kadar farkına varmadığı kendi kaynaklarını kullanması için yardım etmekten gelir. Bu sebeple usta bir yönetici koçu her alanda koçluk verebilir fakat bir danışman sadece uzman olduğu alanda bilgilerini paylaşabilir.
Koç, bir mentor değildir. Tıpkı danışmanlıkta olduğu gibi, mentorluk ve koçluk da çok sık birbirine karıştırılır. Aslında mentorluk bir alanda daha tecrübeli birinin o alanda görece daha az tecrübeli olan kişiyle yaptığı paylaşımlardır. Koç geçmiş tecrübelerini paylaşmak yerine, danışanın araştırma, kendini keşfetme ve öğrenme süreçlerini tetiklenmesine yardımcı olur. Danışanını daha fazla düşünmeye teşvik ederek, yaratıcı bir süreç içerisine girmesini sağlar.
“Görünmez Olanı Görünür Hale Getirmek”
Koçluğun odağında danışanın gündemi ve onun gizli kalmış potansiyeli vardır. Koçun tüm amacı danışanın performansını maksimize etmek için içinde gizli kalan potansiyelini ortaya çıkarmasına yardımcı olmaktır. Çoğu zaman danışanın göremediği kör noktaları koç belirler ve bunları fark etmesi için danışanını sorularla yönlendirir. Her soruyla danışanı biraz daha netleştirmeye çalışır. Bu sebeple aslında koçluğun en net tanımı belki de danışan için “görünmez olanı görünür hale getirmek” diyebiliriz.
Sağlıcakla, sevgiyle ve farkında olarak kalın
Not: Genom Akademi ders notlarından ve Gregg Thompson “Usta Koç” kitabından yararlanılmıştır.