Kendi Gerçekliğini Araştırmak Bilgeliktir
Plato yüzyıllar öncesinde “Kendini Bil” demiş
Bir başka düşünür Konfiçyüs “Başkalarını Yönetmek İstiyorsan Önce Kendini Yönet”
Ünlü Psikolog Jung ise “Dışarıya Bakan Rüya Görür, İçeriye Bakan Uyanır”
Önemli Hindu yazıtlarından Upanishad’lar da ise “Kendi Gerçekliğini Araştırmak Bilgeliktir”
“Kendini Bilmek” belki de insanlığın çok başlarından beri söylenen ve aslında belki hepimizin bildiğini sandığı bir konu. Yapılan araştırmalarda bu soruya Çok İyi ve İyi Biliyorum yanıtını verenlerin oranı %95! Oysaki çalışmalar bize gösteriyor ki gerçekte kendini bilen, öz farkındalığı yüksek bireylerin oranı maalesef %15’lerde bile değil.
Öz Farkındalık, temelde, kendimizi açık ve net bir şekilde görebilme yeteneği; kim olduğumuzu, başkalarının bizi nasıl gördüğünü ve bu dünyada nasıl bir yer aldığımızı anlama aslında…
Bilimsel olarak birçok çalışma ile kanıtlanmıştır ki öz farkındalığı yüksek olan bireyler;
- Çok daha mutlu bir yaşam sürerler
- Çok daha akıllı kararlar verirler
- Diğerlerine kıyasla çok daha iyi özel ve iş ilişkileri kurabilirler
- Çok daha mutlu ve olgun çocuklar yetiştirirler
- Çok daha yaratıcı, kendine güvenen, daha iyi iletişim kuran bireylerdir
- Çok daha az agresifleşirler ve yalan söylemeye, dolandırmaya ve hırsızlığa çok daha uzaktırlar
- Ve ayrıca iş yerinde çok daha iyi performans gösterirler ve yükselmeleri çok daha kolay olur
Ve güzel tarafı bu bir yetenek ve diğer tüm yetenekler gibi geliştirilebilir.
Öz Farkındalığı yüksek olan liderlerle yapılan görüşmelerde hepsinde ortak olan iki temel noktaya rastlanmış; öz farkındalığın gerçekten önemli olduğuna dair içsel inanışları ve öz farkındalıklarını geliştirmek üzere sürekli çalışmaya verdikleri önem. Burada çıkaracağımız önemi bir sonuç Öz Farkındalık gelişiminin bir kez yapılıp biten bir çalışma olmadığı; içe bakış, sorgulama ve ortaya çıkarma gibi sürekli devam eden bir proses olduğudur.
Öz Farkındalık gelişiminin başlangıç noktası 7 Temel Öngörü Kaynağı üzerine kuruluyor; değerler, tutkular, ilham kaynakları, ideal ortam, yaşam döngüleri, tepki-etki ve diğerleri tarafından nasıl görüldüğümüz. Bu öngörü kaynakları üzerine yaşam boyu süren bir inceleme-değerlendirme süreci oturtmamız gerekiyor.
Bu öngörü kaynaklarına ulaşmamız önünde elbette engeller var ve çoğu zaman bunların farkında değiliz. Buna genel olarak Öz Yanılsama (kuruntu, hayal, self-delusion) diyoruz ki aslında sadece görmek istediğimizi gördüğümüz bir hayal dünyası burası. Ve bu hayal dünyasının en büyük sebebi de çoğumuz da var olan aşırı güven maalesef. Özellikle üst düzey yöneticilerde bu durum daha kritik sonuçlar ortaya çıkarabiliyor; öz farkındalığı düşük bir yöneticinin işleri berbat etme ihtimali diğerleri göre 6 kat daha fazla bulunmuş. Bunun altında yatan neden ise Öz Farkındalığın aslında birçok yönetici için elzem olan Duygusal Zeka, Empati, Takım Oluşturma gibi yeteneklerin baz yeteneği olması, yani öz farkındalığı düşük olan yönetici çağımızın gerektiği gibi yüksek duygusal zekaya ve empati seviyesine ulaşması pek mümkün görünmüyor. O sebeple Öz Farkındalığı yükseltici eğitim ve koçluk çalışmaları özellikle yöneticiler için elzem duruyor.
İçsel Öz Farkındalığı artıran en önemli çalışma Bilinçli Farkındalık (Mindfullness) ve Meditasyon; herhangi bir tepki ya da yargılamada bulunmadan düşüncelerin ve duyguların izlenmesi. Bunları besleyen ve her ikisini de bünyesinde barındıran Yoga her ne kadar dışarıdan fiziksel, beden ile yapılan bir çalışma gibi görünse de aslında özü beden, zihin ve ruhun bir araya getirilmesi. Yoga çalışması ile birey biraz daha kendi içine döner ve içsel dönüşümlerini fark etmeye başlar. Yogadaki fiziksel hareketler gürültücü zihnin susturulması için bir araçtır, zihin bedensel hareketler sayesinde kontrol altına alınır ve hislere odaklanmak daha kolay hale gelir. Bu çalışmalara Bakış Açısını Değiştirme, Döngüleri Yakalama ve Çözüme Odaklanma çalışmaları ile devam etmemiz gerekiyor. Son yıllarda giderek popülerliği artan Human Design (İnsan Tasarımı) da bize kendi potansiyelimizi anlamamız konusunda çok yardımcı olabilecek bir diğer araç olarak karşımıza çıkıyor. Maalesef çocuklukta aldığımız koşullanmalar sebebiyle aslında olduğumuzdan çok daha farklı bir hayat yaşamaya çalışıyoruz ve genelde de sonu hüsranla biten maceralara atılıyoruz. İnsan Tasarımı kendinin farkında olmanı kolaylaştıran bir araç ve özellikle kurumsal tarafta uzantısı olan BG5 (Business Group 5) ile bu farkındalığı nasıl işlerimize taşıyacağımıza öğrenebiliyoruz.
Öz Farkındalığımızı artırabilecek en önemli çalışma başkalarından Geri Bildirim almaktır. Davranişlarimizla ilgili edindiğimiz her yeni perspektif kendimizi çok daha zengin ve çok boyutlu görmemize katki sağlar. Bu farkli perspektiflerin her biri de etrafimizdaki insanlardir. Özellikle bize gelen negatif geri bildirimler çok değerlidir. Çünkü bu bizim başkaları tarafından nasıl algılandığımıza dair çok önemli ip uçları verir bize. Eğer kendimizi algılamamız ile bize gelen dürüst geri bildirimler arasında çok ciddi bir fark varsa işte orada ciddi anlamda sorun var demektir.
Özetlersek, Öz farkındalık 7 Ön Görü kaynağını iyi kullanarak, kendini ve hatalarını gözlemleyerek, diğerlerinden geri bildirim isteyerek, diğerlerini objektif olarak izleyerek rahatlıkla geliştirilebilir bir yetenektir. Eğer kişi kendinde duygusal olarak düzensizlikler hissediyorsa, uyanık olmalı ve gözlem yapmaya devam etmelidir. Bu düzensizlikler aslında onun kişiliğindeki bazı yanlışların su yüzüne çıkması demektir. Kendimiz hakkında öğrenmeye açık olmamız ve başkalarından geri bildirim isteme konusunda cesaretli olmamız da çok önemli.
Daha önce de belirtiğimiz gibi Öz Farkındalık aslında yeni nesil liderlerin hamurunda olması gereken ana yapı taşlarından en önemlisi, bu sebeple Alignment Key olarak hazırladığımız “Yeni Nesil Liderlik” programımızın ilk konusunu Öz Farkındalık olarak belirledik. Burada kısa bir özetini sunduğumuz programın içeriğine buradan ulaşabilirsiniz. Sunumların yanı sıra grup ve bireysel aktivitelerden oluşan bu yarım günlük programımızın tüm Yeni Nesil Liderlere ciddi katkılar sağlayacağını ümit ediyoruz.
